Uzun yaşamın sırrı! Günde kaç adım atmalıyız?
Yaşlı kadınlar üzerinde yapılan yeni bir aktivite ve ölüm çalışması; toplamın beklenildiğinden daha düşük olabileceğini ve adımlardaki küçük artışların bile fark yaratabileceğini ortaya koymuştur.Çalışmada tüm etkinlikler izlenerek günlük 10.000 adımlık ortak egzersiz hedeflerinin geçerliliğini ve faydasını da incelemekte ve herhangi bir hareketin egzersiz olarak sayılıp sayılmadığını ileri sürmektedir. insanların yaşamlarını uzatmaya yardımcı olabilir mi yada olamaz mı?.
Yürüyüş ve diğer fiziksel aktivite türlerinin, neredeyse hepimiz biliyoruz refahımız için vazgeçilmezdir. Araştırmalar, aktif kişilerin kalp hastalığı, obezite ve Tip 2 diyabet insidansı oranlarının düşük olduğunu ve genellikle hareketsiz olan insanlardan daha uzun yaşadıklarını göstermektedir. Ancak çoğumuz, ne kadar egzersize ihtiyacımız olduğu ve ne kadar yoğun olması gerektiği konusunda kafamız karışmış durumda.
İrlanda ve diğer birçok ülkede egzersiz rehberleri yetişkinlerin yürüyüş gibi haftada en az 150 dakika orta derecede egzersiz yapmalarını önermektedir. Bu kurallar, çoğu zaman, insanların daha sonraki sağlam veya kötü sağlık durumlarında aktif oldukları sürelerin uzunluğunu birbirine bağlayan geçmiş çalışmalara dayanmaktadır.
Harvard Üniversitesi'nde yeni bir çalışmayı yöneten tıp profesörü I-Min Lee, “İnsanlar haftada 150 dakikalık egzersizin pratik terimlerle ne anlama geldiğini sezgisel olarak kavrayamazlar” dedi.
Adım sayımının daha basit, daha somut ve fiziksel aktivite için uygun bir ölçü olduğunu söylüyor. Günümüzde de telefon gibi etkinlik izleyicisi gibi bizim için adımlarımızı sayan bir teknolojiye sahibiz, bu şekilde adımlarınızı kontrol edebilirsiniz.
Bilimi kullanmayı amaçlayan Lee ve meslektaşları, yıllardır yaşlı kadınların sağlık ve alışkanlıklarını takip eden Kadın Sağlığı Çalışması'ndan elde edilen büyük veriyi değiştirmeye başladı.
İlginizi Çekebilir: 2 Ay Boyunca Her Gün Üzüm Yerseniz Bakın Ne Oluyor
Bu çalışmanın bir parçası olarak binlerce yaşlı kadın bir hafta boyunca sofistike bir etkinlik monitörü takmıştı. Her kadının gün boyunca dakikada aldığı adımları izledi (ancak toplamların herhangi bir okumasını göstermeden, kadınlar sayıları bilmeyecek veya cevap vermeyecektir). Kadınlar ayrıca araştırmacılara genel sağlık ve yaşam tarzları hakkında bilgi verdiler.
Araştırmacılar, çoğu 70'li yaşlarda olan ve hiçbiri sağlık durumunun iyi olmadığını bildiren, katılımcıların yaklaşık 17.000'inin basamak sayısı ve sağlık verilerini toplamıştır. Bilim adamları sonraki dört ila beş yıl boyunca ölüm kayıtlarını kontrol ettiler ve ardından adım sayıları ve ölüm oranlarını karşılaştırdılar.
Yapılan bu çalışmanın takip sürecinde ise; Günde sadece yaklaşık 2.700 adım atarak, en azını çeken kadınların, takip süresi içinde ölmüş olma olasılıkları en yüksekti. Daha sık hareket eden kadınlar, günde yaklaşık 7.500 adımlık bir sayıyla, erken ölüm riskini önemli ölçüde azaltmışlardır.
Bu arada, erken ölüm riskini azaltmak için zayıf nokta, günde yaklaşık 4.500 adım olduğunu gösterdi. Bu eşiğe ulaşan bir kadının, takip süresi boyunca her gün yaklaşık 2.700 adım alan birinden ölme olasılığı yüzde 40 daha azdı.
Tıp profesörü Lee, “Böylesine az sayıda adımın ölümlerde bu kadar önemli bir düşüşle ilişkili olacağına oldukça şaşırdık” diyor Lee. Bu çalışmada önemli olan nokta ise sadece adım sayısı idi. Arada koşmak yada egzersiz yapmak değildi. Takip sürecine alınan kadınların kimi zaman yoğun bir şekilde yürüdüğünü, ve çoğunlukla koşmaktan ziyade yürüdüklerini tespit etmişler. Bu çalışmada yoğunluğun önemli olmadığını sadece adım sayısının ölümle ne kadar ilişkili olduğunu saptamaya çalışmaktı.
Yorum Gönder